LinkedIn, yıllardır profesyonel jargonun merkezi olarak bilinse de son dönemde bu dili yapay zekaya devretmiş gibi görünüyor. Yapay zeka içerik tespiti girişimi Originality AI tarafından yapılan bir araştırma, LinkedIn gönderilerinin yarısından fazlasında yapay zeka izine rastlandığını ortaya koyuyor. Özellikle ChatGPT’nin popüler hale gelmesinden sonra platformdaki yapay zeka kullanımı, profesyonel dünyada yepyeni bir çağ başlattı.
LinkedIn’deki Yapay Zeka Kullanımı Ne Kadar Yaygın?
Originality AI, Ocak 2018 ile Ekim 2024 arasında LinkedIn’de yayımlanan, 100 kelimeden uzun 8.795 halka açık gönderiyi analiz etti. Araştırma sonuçları, ilk beş yılda yapay zeka kullanımının neredeyse yok denecek kadar az olduğunu gösteriyor. Ancak 2023’ün başlarında, ChatGPT’nin kullanıma sunulmasıyla birlikte bu durum tamamen değişti. Ocak ve Şubat ayları arasında yapay zeka kullanımında %189’luk bir artış yaşandı ve bu artış, içeriklerin büyük bir kısmını etkisi altına aldı.
Ekim 2024 verilerine bakıldığında, LinkedIn gönderilerinin %54’ünde yapay zeka araçlarının kullanıldığı tespit edildi. Başka bir deyişle, her iki gönderiden biri yapay zekanın dokunuşlarını taşıyor. Bunun yalnızca metin düzenleme mi yoksa tamamen yapay zeka üretimi mi olduğu hala tartışmalı.
ChatGPT’nin Gölgesinde Uzayan Gönderiler
Yapay zekanın etkisi, yalnızca gönderilerin niteliğiyle sınırlı değil; içerik uzunluğuna da yansımış durumda. Üç yıl önce, bir LinkedIn gönderisi genelde 500 kelimeden daha kısayken, bugün ortalama uzunluk 1.500 kelimeye yaklaşmış durumda. ChatGPT gibi yapay zeka araçlarının yardımıyla metinlerin daha detaylı, ancak aynı zamanda daha az özgün hale gelmesi dikkat çekiyor.
LinkedIn ve Yapay Zeka: Kendi Kaderini Hazırlayan Platform
LinkedIn’in, profesyonel bir dil kullanımı nedeniyle yapay zeka içeriklerine uygun bir platform olduğu zaten biliniyordu. Ancak şirket, bu dönüşümün bir kısmını kendi eliyle hızlandırdı. LinkedIn Premium üyelerine sunulan yapay zeka araçları, kullanıcıların gönderilerini yazmalarına, makaleler hakkında akıllı yorumlar oluşturmalarına ve hatta profillerini optimize etmelerine olanak tanıyor. Bu yenilikler, insan tarafından yazılmış gibi görünen ancak tamamen yapay zeka destekli içeriklerin artışına neden oldu.
Diğer sosyal medya platformları da benzer sorunlarla mücadele ediyor. Facebook, yapay zeka tarafından oluşturulmuş gereksiz içeriklerle boğuşurken, Instagram’da kalitesiz infografikler yayılıyor. Ancak LinkedIn’deki %54’lük oran, yapay zekanın profesyonel içeriklere etkisinin boyutlarını açıkça ortaya koyuyor.
Yapay zeka, LinkedIn gibi bir platformda profesyonel iletişimi dönüştürme potansiyeline sahip. Ancak bu dönüşüm, otantiklik ve güvenilirlik gibi temel değerleri tehdit ediyor. Her iki gönderiden birinin yapay zeka destekli olduğu bir ortamda, insan dokunuşunun eksikliği hissedilmeye başlanıyor. LinkedIn kullanıcıları, içeriklerini oluştururken yapay zekanın sağladığı kolaylıkları fırsata çevirebilir, ancak bu süreçte özgünlüğün kaybolmaması kritik bir önem taşıyor. Yapay zeka, doğru kullanıldığında bir araç olabilir; ancak yanlış ellerde, profesyonel dünyada bir karmaşa yaratabilir.